Monday, February 16, 2009

Southwest Waterfront




Cok sevimli bir gun yasadik dun. Civil civildi. Neseliydi. Samimiydi. Benim icin idealdi:)))

Once evde cay, yumurta, taze sogan, peynir, zeytin, biber, cemen:))), domatesten bir piknik sepeti hazirladim. Gittik piknik yaptik. Sabah kahvaltisi gibi oldu. Hava gunesli ama soguktu. Ustuste giyindik. Usumedik.
Sonra harbour a, DC guneybati limanina gittik. Harikaydi, Istanbul'a benzettim orayi. Ilk defa gittim. Inanamadim ilk defa gitmis olmama. Gazetelerde hep boyle tehlikeli izlenimi veriliyor, o yuzden caseret edemedim, hic gidesim olmadi. Ama dun hava o kadar guzeldi ki bana her taraf cok masum geldi. Kimse orda suc isleyemezmis gibi. (DC'de inanilmaz gasp, adam oldurme olaylari oluyor, ozellikle South East bolgesinde, beyaz saraya o kadar yakin, nasil oluyor, oluyor iste...) Uzuuun bir yuruyus yaptik. Yuzen evler gorduk, bizim de bir tane olsa dedik.

Sonra Balik Haline ugradik, her yerde istakozlar, yengecler, midyeler, baliklar. Bir yandan da onlari pisiren yerler. Tam bana goreydi. Hani boyle salas ama taze, herkesin birseyler alip hemen oracikta yedigi yerlerden. Son senelerde crabcake(yengecle yapilan bizim mucver gibi birsey, tadi pek mucvere benzemiyor yalniz) sevmeye basladim. Hemen bir tane soyleyiverdik. Gittik, kuslarla beraber yedik. Ben tam bir hayvan delisiyim, her turlu canliya karsi(insan haric:))))- saka saka) inanilmaz bir sevgim var. Hep onlari doyuriym istiyorum, mutlu olsunlar. On uc sene manyak bir kedimiz vardi, anneme asik, benle kuzenimi aklina estiginde, eve gelen misafiri ise her seferinde paramparca eden... Sirf bu yuzden o senelerde bize gelen misafir orani %10 a falan dusmustu, illa gelmek zorunda olan arkadaslarimla ise arasinda iki turlu bag olusmustu. Ya minnos'u kaale almadan kendi sinirlari icinde yasayanlar, ya da minnos'un dusmani olanlar. Bu son kategoridekiler piskopata bagladi. Bize geldiklerinde onu hapsetmek zorunda kaliyordum sonraki bir saat boyunca da arkadasima gercekten hapsetttigimi ve ordan cikamayacak durumda oldugunu anlatmaya calisiyordum... Her bes dakikada bir "Cikamaz di mi?" diyip yerinde kalkip kapiyi kontrol eden arkadaslarim:)))))))))

Neyse benim guclu hayvan sevgim butun bunlara coook uzak olan kocama da gecti, ve biz sabahtan kalan ekmekleri marti, ordek ve onlarin daha kucuk versiyonlarina attik durduk baskalarinin anlamsiz bakislari arasinda, limanda. Sonunda ooooh biraz doydular en azindan deyip downtown'a dogru yola ciktik.

Bir sinema yapalim dedik, fikir tabii ki benden cikti, her hafta bir film izlemem gerekiyor, ozellikle independent(bagimsiz) movielere hastayim. Oscar adayi filmlerin nerdeyse hepsini izledim. Gran Torino'yu sonlara birakmistim. Clint Eastwood filmi. Cok sevdim. Bayildim. Hem deli gibi guluyorsunuz hem de sonu sizi cok etkiliyor. Fakat filmi ingilizce bilenler icin alt yazisiz izlemelerini oneririm cunku ozellikle asyalilari konu alan espriler cok komik. Butun sinema deli gibi gulduk. Asyalilarin kendi aralarinda devasa bir grup ayirimi var, cinli, tayvan, vieatnam, japon. Bizim icin ise cekik gozlu can cin con. Benim icin japonu da biiiiir cinlisi de, gorunus olarak. Iste ozellikle bu ve asyalilarin genel ozellikleri(matematikte cok iyi olmalari vs vs) uzerinde duran espriler var filmde. Gidin gorun mutlaka!!!