Thursday, February 26, 2009

Bill Maher


Bill Maher'in HBO daki programi surekli seyrettigim programlardan bir tanesi. Tam bir demokrat, Obama'nin goruslerinin bas destekcisi. Bir ulkenin "din"i kullanarak yonetilmesine karsi ve her firsatta bunu dile getiriyor. Obama'ya karsi oldugu tek nokta "Afganistan".(Obama Irak'tan butun Amerikan askerlerinin 2010'a kadar cekilecegini bildiriyor fakat Afganistan'a da agirlik verilmesi gerektigini dusunuyor???).
Maher, Bush'un dini alet ederek Irak'a girmesini her defasinda hicvediyor ve rasyonel bir baskan istiyordum ve bunu buldum diyor. Bush her defasinda kilisede goruntu verirdi ve her firsatta dinle ilgili bir atifta bulunurdu. Obama bunlari yapmak bir yana iyi yetismesinde buyuk katkisi bulunan annesinin "laik ve pragmatik" oldugunu uzerine basa basa yineliyor. Sunu da belirtmekte yarar var; Obama dindar bir insan ama dinci degil. Amerika din konusunda cok tutucu, bunu Bush'tan sonra bile hala cumhuriyetcilere oy verebilen konservatif halktan anliyoruz. Bircok hastalikta onemli rol oynayabilecek kok hucre(stem cell) tedavisi halen Amerika'da yasak. Nedeni dinsel. Ben buna inanamiyorum. Inanamadigim birsey daha kok hucre tedavisinin Iran'da ileri bir duzeye gelmis olmasi.(Sii inanisina gore ceninin ruhu belli bir sureden sonra ufleniyor). Nerdeeen nereye???
Bu arada dusen THY ucagiyla ilgili olarak cok uzuldugumu belirtmek isterim, ABD TR arasi surekli uctugum icin buna daha da duyarliyim sanirim. Amsterdam'dan defalarca transferim oldu Istanbul'a. Olenlerin yakinlarina sabir diliyorum. Veee Gungor Mengi'nin bugun Vatan'da cikan yazisini herkesin okumasini istiyor, asagiya yapistiriyorum. Her yere sirf dini yoldasiniz diye herkesi koyamazsin, ben boyle bir sey bekliyordum sahsen ve bunun umarim devami gelmez diyorum(cunku gelmeyeceginin de garantisi yok bundan sonra ayni sartlar ve kisilerle devam ettikce). Hey gidi Cem Kozlu, THY'nin bu hale gelecegini tahmin eder miydi diyerek bitiriyorum.
Şanssız THY
Amsterdam’a giden THY uçağının düşmesi nedeniyle dün üzüntülü bir gün yaşadık.Ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifalar dileriz.Havacılık, teknik bilgi ve disipline en bağımlı, dünyanın en zor işi. Bu işi bizde her olan biteni “takdir-i ilâhi” diye açıklamaya şartlanmış insanların yürütüyor olması, temel yanlışımızı ortaya koyuyor.Kaderin her olayı yönettiğine inananları ikna etmek kolay değil ama yine de düşünmek lâzım:Niçin böyle üzücü kazalar daha çok bizim başımıza geliyor?Uçak kazalarından pek azının gerçek nedenini öğrenebiliyoruz. İhtimal, dünkü de aynı karanlığa karışacak.Oysa ısrarla kovalamak lâzım: THY yönetimine egemen olan kaderci zihniyet teknik bakımın ve eğitimin sürekliliği ilkesine bağlı kaldı mı?Bu mecburiyetleri hafife alan yaklaşımlar hanidir eleştiri ve endişe konusu oluyordu. Dünkü kazada bakım ve eğitim eksiğinin payı var mıdır?Havacılık, disiplin zaafına tahammülü olmayan bir alan.THY sinema oyuncusu Kevin Costner’in oynadığı pahalı reklâmlarla kârlı ve başarılı bir sezona hazırlanıyordu.Oysa insanların aklında şimdi, Kevin Costner’ın yerinde olma isteği değil, üstünde THY yazan bir uçağın üçe bölünmüş görüntüsü kalacaktır.Kafaları değiştirmek, her makamda “mutlaka bizden biri olacak” inadından vazgeçmek lâzım.Apron’da deve kesen yöneticiyi siz ödüllendirip Londra’ya tayin edebilir, hacdan döndüğünü dış hat terminalinde terlikleriyle gezerek belli eden birini de THY’nin başına genel müdür yapabilirsiniz...Ama geri tepiyor işte; işin tabiatı onaylamıyor yaptığınız seçimi. Reddediyor!